ZH
VI
TR
RU
RO
PT
PL
NL
KO
JA
IT
HU
FR
FI
ES
EN
DE
DA
Grimm Masalları
Grimm Kardeşler tüm peri masalları
grimmstories.com
|
grimm masalları
|
peri masalları listesi
Anasayfa
En güzel peri masalları
Peri masalları listesi
Peri masalları tam listesi
Alfabetik liste
Rastgele hikaye
Sınıflandırma
Grimmstories.com
Grimm Kardeşler tüm peri masalları
İki Kardeş
Grimm Kardeşler →
Hansel ile Gretel
Grimm Kardeşler →
Kaz Güden Kız
Grimm Kardeşler →
Çeviriler memnuniyetle karşılanmaktadır
Onları şuraya gönder
[email protected]
Grimm Masalları: Çocuk ve Yuva Masalları
Peri masalları listesi (Sayfa 8)
önceki sayfa
sonraki sayfa
5
6
7
8
9
10
11
142
Altındağı
Vaktiyle iki erkek kardeş vardı; biri zengindi, öbürü fakir. Zengin olanı fakire hiç, ama hiçbir şey vermiyordu. Fakir geçimini sadece buğday satarak sağlıyordu. Günün birinde durumu o kadar bozuldu ki, karısına ve çocuğuna verecek ekmek bile bulamadı. Bir seferinde arabasıyla orman içinden geçti, birden yan tarafta kocaman ve çıplak bir dağ gördü. Daha önce hiç böyle bir şey görmediği için durdu ve ona hayranlıkla baktı. Orada öylece beklerken uzun boylu ve iri cüsseli on iki adam çıkageldi; on
Peri masalı okuyun →
143
Seyahat Meraklısı
Bir zamanlar fakir bir kadının tek bir oğlu vardı. Oğlanın aklı fikri seyahate çıkmaktaydı. Bir gün annesi ona, Sen nasıl seyahat edersin? Sana verecek paramız yok ki? dedi. Bunun üzerine oğlan Ben başımın çaresine bakarım. Yolda sürekli olarak 'az olsun, az olsun, az olsun!' derim diye cevap verdi. Yola çıktı ve nereye gitse hep Az olsun, az olsun, az olsun! deyip durdu. Derken birkaç balıkçıyla karşılaştı. Rastgele, ama az olsun, az olsun, az olsun! dedi. Sen ne diyorsun be adam? Az mı olsun?
Peri masalı okuyun →
144
Sıpa
Bir zamanlar bir kral ile bir kraliçe vardı. İstedikleri her şeyi elde edecek kadar zengindiler, ama hiç çocukları olmuyordu. Kadın gece gündüz yakmıyor ve Benim ürün vermeyen tarladan farkım yok ki! diyordu. Sonunda Tanrı onun isteğini yerine getirdi, ama çocuk dünyaya geldiğinde hiç de çocuğa benzemiyordu; eşek sıpasından farkı yoktu. Anası bunu görünce bağırıp çağırmaya başladı; bir eşek doğuracağıma keşke hiç doğurmasaydım diye sızlanıp durdu. Çocuğu suya atmalarını, onu balıkların yemesini
Peri masalı okuyun →
145
Nankör Oğlan
Bir adam, evinin önünde karısıyla oturmuş, birlikte kızarttıkları tavuğu yemek üzereydi. Derken yaşlı babasının gelmekte olduğunu görünce, ona vermemek için tavuğu hemen sakladı. Babası yanlarına yaklaştı, bir bardak su içtikten sonra geldiği gibi gitti. Oğlu tavuğu yine sofraya çıkarmak istedi; ama eli ona değer değmez tavuk koskoca bir kurbağaya dönüşerek adamın suratına sıçradı ve hiç oradan ayrılmadı. Kim onu kovalamak istese, kurbağa suratını paralamak istercesine o kişiye hep pis pis bakıy
Peri masalı okuyun →
146
Pancar
Vaktiyle iki erkek kardeş vardı. İkisi de askerdi; biri zengindi, diğeri fakir. Fakir olanı hayatını kazanmak için üniformasını çıkararak çiftçi oldu. Kendine ait olan tarlayı sürdükten sonra oraya pancar ekti. Tohumlar tuttu, pancar çıktı ve öyle büyük oldu ki, pancarlar kralı adını aldı. Böylesi şimdiye kadar görülmemişti, bundan sonra da görüleceği yoktu! Daha sonra bu pancar iki öküzün çektiği bir arabayı doldurabilecek kadar büyüdü. Çiftçi bununla ne yapacağını bilemedi, yani bu bir şans mı
Peri masalı okuyun →
147
Gençleşen Adamcık
Ulu Tanrı yeryüzünde dolaştığı günlerden birinde Aziz Petrus'la birlikte bir demircinin yanına vardı ve geceyi orada geçirdi. Derken yaşını başını almış, iki büklüm yürüyen bir dilenci çıkageldi ve demirciden para istedi. Aziz Petrus adama acıdı ve Tanrım, n'olur onun cezasını kaldır artık da kendi ekmeğini kendi kazansın! dedi. Bunun üzerine Tanrı şefkatli sesiyle, Demirci, bana ocağını ver, içine de biraz kömür at da şu adamı gençleştireyim dedi. Demirci söyleneni yaptı. Aziz Petrus körükledi,
Peri masalı okuyun →
148
Tanrı ile Şeytanın Hayvanları
Yüce Tanrı tüm hayvanları yarattı, ama kurdu köpeğe tercih etti; bu arada keçiyi unuttu. Bu kez Şeytan da hayvan yaratmaya kalkıştı ve keçiye ince ve uzun bir kuyruk taktı. Bu keçiler ne zaman meraya çıksa kuyruklarıyla dikenli çite takılıyor ve Şeytan onları zar zor kurtarıyordu. Bu onu o kadar kızdırdı ki, her bir keçinin kuyruğunu ısırdı. İşte o yüzden keçilerin kuyruğu bugün bile hep güdük kaldı. Daha sonra da onları merada otlamaya bıraktı; ancak Yüce Tanrı bu keçilerin meyve ağaçlarını kem
Peri masalı okuyun →
149
Horoz Tüneği
Bir zamanlar bir büyücü vardı, bir gün bir sürü insanın toplandığı bir meydanda hünerlerini göstermeye başladı. Bu arada bir horoza sanki tüy kadar hafifmiş gibi bir kalas taşıttı. Ama seyirciler arasında bir kız vardı, dört yapraklı bir yonca bulmuştu; işte bu yüzden kafası çalışıyordu ve gözbağcılığına inanmıyordu. Nitekim horozun taşıdığı o kalasın aslında bir saman çöpü olduğunu gördü. Heey, millet! diye seslendi. Bunun kalas değil de saman çöpü olduğunu görmüyor musunuz? Az sonra büyü bozul
Peri masalı okuyun →
150
Yaşlı Dilenci
Bir zamanlar yaşlı bir kadın Demek ihtiyarlıkta dilenmek de varmış! diye söyleniyordu. Ama işte, dileniyordu o kadın. Ve ne zaman bir sadaka alsa Tanrı sizi ödüllendirsin! diyordu. Dilenci kadın bir evin kapısını çaldı; içerde, ona arkadaşça davranan bir oğlan ocak başında ısınmaktaydı. Oğlan zavallı yaşlı kadına dostça: Gel anacığım, gel de ısın! dedi. Kadın içeri girdi, ama ateşe o kadar yakın durdu ki, üzerindeki yırtık pırtık giysiler alev alıp tutuşmaya başladı. Kadın hiçbir şey yapamadı. O
Peri masalı okuyun →
151
Üç Tembel Oğlan
Bir kralın üç oğlu vardı, üçünü de çok seviyordu. Ölümünden sonra kimin kral olacağına karar vermesi gerekiyordu. Nitekim ölüm döşeğindeyken onları yanına çağırarak şöyle dedi: Sevgili çocuklar! Bu işi düşündüm taşındım, size de açayım, içinizden en tembeli kimse, o kral olsun! Bunun üzerine en büyük oğlan, Baba, krallık benim olmalı. Çünkü ben yatıp uyumaya başladığımda gözümden bir damla yaş aksa bile ona hiç dokunmuyorum ki, uykum kaçmasın! Ortanca oğlan, Baba, krallık benim! Çünkü ben o kada
Peri masalı okuyun →
151a
Tembel Yardımcılar
Bir çiftlikte çalışan on iki yardımcı bütün gün hiçbir iş yapmadıkları gibi, bir de akşam olunca tembellikleriyle övünmeye başladılar. Birincisi şöyle konuştu: Sizin tembelliğinizden bana ne, ben benimkine bakarım! Asıl işim kendi bedenime bakmak! Az yemem, bir o kadar da içerim. Dört öğün yedikten sonra kısa bir süre için oruç tutarım, ta ki acıkıncaya kadar! Bu bana çok yarıyor. Erken kalkmakla aram iyi değil benim. Öğlene doğru yatacak sakin bir köşe ararım kendime. Patron çağırsa bile duymaz
Peri masalı okuyun →
152
Küçük Çoban
Bir zamanlar küçük bir çoban vardı. Hazırcevaptı; tüm soruları yanıtlamasıyla ün salmıştı. Ülkenin kralı onun bu yeteneğini duyunca huzuruna çağırttı onu. Sana üç soru soracağım. Doğru cevap verirsen seni oğlummuşsun gibi saraya alacağım, hep burada kalacaksın dedi. Küçük çoban sordu: Neymiş o üç soru? Dünyanın bütün denizlerindeki su kaç damladır? diye sordu kral. Kralım, önce dünyadaki tüm nehirlerin denize akan ağızlarını tıka; tek bir damla denize akmasın ki, o zaman sayayım! dedi oğlan. iki
Peri masalı okuyun →
153
Yıldız Yağmuru
Bir zamanlar küçük bir kız vardı; annesi, babası ölmüştü. Kızcağız o kadar fakirdi ki, başını sokacak bir kulübesi bile yoktu. Ne bir yatağı vardı, ne de giyecek elbisesi. Ona acıyan birinin vermiş olduğu bir dilim ekmekten başka hiçbir şeyi yoktu. Her şeye rağmen neşeli ve iyi kalpli bir kızdı. Dünyada kimsesi olmadığı için bir gün Tanrı'ya olan inancını yitirmeksizin ormana gitti. Orada fakir bir adama rastladı. Adam, Ah, bana yiyecek bir şey versene, karnım öyle aç ki dedi. Kız elindeki ekmeğ
Peri masalı okuyun →
154
Sadaka
Bir baba, karısı ve çocuğuyla öğlen yemeğine oturmuştu. Onlara misafir gelen bir arkadaşı da yemeğe katıldı. Saat on iki olmuştu ki, kapı açıldı ve içeriye tamamen beyazlara bürünmüş, soluk yüzlü bir çocuk girdi. Hiç etrafına bakınmadan ve tek bir laf etmeden yandaki odaya geçti. Sonra oradan çıkarak geldiği gibi, sessizce sokak kapısına yöneldi. İkinci ve üçüncü günlerde bu olay tekrarlandı. Sonunda misafir her öğlen gelerek yan odaya geçen bu çocuğun kim olduğunu sordu. Ben görmedim dedi baba.
Peri masalı okuyun →
155
Görücülük
Genç bir çoban vardı, evlenmeyi çok istiyordu; üç tane kız tanıyordu. Üçü de birbirinden güzeldi, bu yüzden hangisini seçeceğini bilemedi. Ve annesine sordu. Annesi, Üçünü de davet et ve önlerine kaşar peyniri çıkar, dikkat et bakalım onu nasıl kesecekler? dedi. Oğlan öyle yaptı. İlk kız kaşarı kabuğuyla yedi; İkincisi hemen peynirin kabuğunu kesti, ama çok aceleyle kestiği için yenecek kısımlarını da atmıştı; üçüncü kız peynirin kabuğunu öyle bir kesti ki, ne ince ne de çok kalın! Çoban bunu an
Peri masalı okuyun →
156
Çalışkan Kız
Bir zamanlar bir kız vardı; güzeldi, ama tembeldi, düzensizdi. İplik çekerken öyle hırçınlaşırdı ki, ketende ufacık bir düğüme rastlaşa onları yere saçar, kumaşı da fırlatır atardı. Neyse, bu kızın çok çalışkan bir hizmetçisi vardı. Bu kız bir gün yere atılmış düğümleri toplayarak kendine güzel bir elbise dikti. Tembel kıza genç bir adam talip oldu. Düğün günü kararlaştırıldı. O akşam çalışkan kız o güzel elbisesini giyerek neşe içersinde dans etti. Gelin: Ah, ne güzel dans ediyor bu kız Güzel e
Peri masalı okuyun →
157
Serçe ile Dört Yavrusu
Bir serçenin kırlangıç yuvasında dört yavrusu vardı. Uçma aşamasına geldiklerinde çocuklar bu yuvayı bozdu ve de rüzgâr uçma aşamasına gelen kuşları alıp götürdü. Yaşlı serçe yavrularını tehlikelerden koruyamadığı ve onları eğitemediği için üzülüp durdu. Sonbahar gelince bir buğday tarlasında yavrularını, yani dört serçeyi görünce çok sevindi ve onları yuvasına götürdü. Ah yavrularım, bütün bir yaz beni üzüntü içinde bıraktınız; ben size uçmayı öğretemeden siz rüzgâra kapıldınız. Şimdi beni dinl
Peri masalı okuyun →
158
Beleş Ülkenin Masalı
Beleş çağındayken gidip baktım, Roma'yı fener gibi bir ipte sallandırmışlardı. Derken hızlı bir ata binen ayaksız bir adam çok keskin bir kılıçla bir köprüyü havaya kaldırdı. Derken gümüş burunlu bir eşek sıpası gördüm, iki tane tavşanın peşine düşmüştü. Ayrıca geniş bir ıhlamur ağacında sıcak gözlemeler asılıydı. Derken sıska bir dişi keçi gördüm, sırtında altmış okka yağ taşıyordu. Bu kadar palavra yetmez mi? Derken saban gördüm, ne beygire koşulmuştu ne de öküze. Bir yaşındaki bir çocuk dört
Peri masalı okuyun →
159
Yalan Hikâye
Size bir şey anlatacağım: Ben iki tane kızarmış ördeğin uçtuğunu gördüm. Öyle hızlı uçtular ki, karınları cennete, sırtları da cehenneme bakıyordu. Derken, bir demirci örsü ile bir değirmen taşı Ren nehrini ağır ağır yüzerek geçti. Bir kurbağa da paskalyada buz üzerine oturmuş bir saban yiyordu. Derken üç herif çıkageldi. Tavşan yakalamak istediler, ama koltuk değnekleriyle yürüyorlardı. Biri sağır, öbürü kör, üçüncüsü ise dilsizdi; dördüncüsü ayağını bile kıpırdatamıyordu. Sonra ne oldu biliyor
Peri masalı okuyun →
160
Masal Bilmecesi
Üç kadın kır çiçeklerine dönüştü. Bunlardan bir tanesi evin içindeydi ve geceleri nefis kokuyordu. Derken sabah yaklaşırken bu kadın kocasına, tekrar kıra, arkadaşlarının yanına dönmesi gerektiğini söyleyerek: Öğlene doğru gelip beni sapımdan koparırsan, kurtulmuş olacağım, yani artık hep senin yanında kalacağım dedi. Ancak onca çiçek arasında kocası onu nasıl bulacaktı? Kadın onun çiçeklerden anlamadığını biliyordu çünkü; ne dersiniz? Cevap: çünkü kadın, o gece kocasının yanında, yani evdeydi v
Peri masalı okuyun →
önceki sayfa
sonraki sayfa
5
6
7
8
9
10
11
Grimm Kardeşler en güzel peri masalları
En güzel peri masalları →
Peri masalları tam listesi
Peri masalları listesi
En güzel peri masalları